Toplumda zihinsel engellilik ya da ruhsal farklılıklar çoğu zaman yanlış anlaşılan, yüzeysel yargılarla tanımlanan olgular arasında yer alıyor. Oysa biz, her tanının ardında bir bireyin olduğunu; her bireyin ardında ise bir yaşam hikâyesi, bir mücadele ve umut olduğunu biliyoruz.

İşte Ailem Bakım Merkezi‘ni tam da bu bilinçle kurduk.

Amacımız yalnızca bir bakım hizmeti sunmak değil; bireylerin kendilerini değerli hissettikleri, kişiliklerinin tanındığı ve potansiyellerinin keşfedildiği bir yaşam alanı oluşturmaktı. Hafif orta ağır düzeyde mental retardasyon tanılara sahip bireylerin yalnızca fiziksel değil, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını da dikkate alarak çok yönlü bir hizmet anlayışı geliştirdik.

Çünkü biz inanıyoruz ki gerçek bakım; sadece günlük ihtiyaçların karşılanması değil, aynı zamanda bireyin kendini ifade edebilmesine, hayata yeniden tutunabilmesine alan açmaktır.

Bilimsel yöntemleri şefkatle buluşturarak, kişisel bakım desteğinden psikososyal çalışmalara, düzenli sağlık kontrollerinden sosyal yaşama entegrasyona kadar uzanan bütüncül bir sistem kurduk. Her bireyin özel, farklı ve biricik olduğunu unutmadan; sabır, özen ve anlayışla yaklaşmayı ilke edindik.

Bir kadın kurucu olarak bu yola hem vicdanım hem bilgimle çıktım. Ailem Bakım Merkezi’nin yönetimini bir görev olarak değil, bir yaşam biçimi olarak benimsedim. Çünkü bizler, burada yaşayan her bireyin iyilik hâlini; sadece ölçülebilir parametrelerle değil, yüzündeki gülümsemeyle, kurduğu cümlelerle, hayata dair taşıdığı umutla değerlendiriyoruz.

Ailem Bakım Merkezi’nde hedefimiz sadece bakım vermek değil; bireylerin yeniden yaşamla bağ kurabildiği, kendilerini güvende ve ait hissettikleri bir alan sunabilmektir.

Her birey bir dünyadır. Biz bu dünyaları anlamak, onlara eşlik etmek ve görünmeyeni görünür kılmak için buradayız.

Bilgiyle güçlenen, şefkatle iyileşen hayatlar için…

Bakım değil, yeniden hayata katılım anlayışıyla.

Sevgi ve saygıyla,